Millet İttifakı İzmir Rallisi… Gültekin Uysal: “‘Beyaz’ Olabilirler Ama Alnının Beyaz Olmadığını Gördük”
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Millet İttifakı İzmir mitinginde AKP hükümetini eleştiren . Yıllık kalkınma planını uygulamak için süre vermesine rağmen yine de sözler veriyorlar. Yazıklar olsun” dedi.
Millet İttifakı Bugün İzmir’de bir miting düzenledi. Cumhurbaşkanlığı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, YETER Partisi Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu mitingde konuşma yaptı.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, yaptığı konuşmada Cahit Sıtkı Tarancı’nın, “Damlarda kar, saçaklarda buz, kanı kaynatan su, kaynayan suya dar gelir. Bilir misiniz? Bahar” dediğini söyledi. Oluklardan akan suların sesinde geliyor.İzmir’de güneyden esen rüzgarı duyun.Yarın neler olacağını göreceksiniz.Ev’e “Yavruların kanat çırpma hevesiyle bahar geliyor” sözleriyle başladı. uç” dedi. Uysal şunları söyledi:
” MİLLET İRADESİNİ GÜÇLENDİRMEYE ÇALIŞIYORLAR: Şair, ‘Kalbime bu sınırı kim çizdi? Dar, dar geliyor’ dedi. Evet, milletimizin ruhundan fışkıran bir iradeyle bu coşkuyu buraya getirenlere bu meydan dardır. Kocatepe’den Dumlupınar’a ve nihayet 9 Eylül’de Türk milletinin 300 yıllık çilesi toprağa gömüldü, denize döküldü. Bu açıdan İzmir bizim için çok değerli. Bu şehir, Türk milletinin bu coğrafyadaki varlığını yok olma-yok olma çizgisinden çıkarak sorgulayanlara karşı vatanın bağrında sıradağlar gibi bir iradenin yükseldiği kutlu bir şehirdir. Bu mübarek şehir tarihi sorumluluğunu bir kez daha yerine getiriyor. Türk tarihi bir kez daha önüne bir irade koymaktadır. Size yeterince teşekkür edemeyiz. Demokrasi bayrağını, demokrasi meşalesini tüm baskılara, dayatmalara rağmen düşürmediniz. Bunun için bir minnet borcumuz var. Sadece teşekkür etmek yeterli mi? Hayır. Bu meydan, bu vatanın, o aziz milletin, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğinin müjdecisidir. Buna inan. Türk milleti ile Türk milleti arasına duvar örmeye çalışanların cevabıdır bu meydan. 20 yıldır birileri bu aziz milleti deli gömleğine sokma girişiminde bulunuyor. Bunların nafile çabalar olduğunu bilmelerini sağlayın. Türk milleti, yetki istediler, yetki verdiler. Güç istediler, güç verdi. Mutlak güç istediler, mutlak güç verdi. Beyler için yeterli değildi. ‘Yasa dillerimizden dökülsün’ dediler ve şüpheli bir referandumla geçirdiler. ‘Sınırsız yetkimiz olacak, sıfır kontrol sistemiyle uçacağız, kaçacağız’ dediler. Dediler ama bu keyfi rejim işlemeye başladığı günden beri bu milletin sofradaki ekmeği azaldı. Gençleri artık iş bulamıyor. Türkiye’yi demokrasi, küme düşme ve içe kapanma liginden düşürerek kendi siyasi amaçlarına gideceklerini sandılar. Bugün milletin iradesini bastırmaya çalışıyorlar.
‘AK’ İSMİ OLABİLİR AMA SİYAH OLMADIKLARINI GÖRÜYORUZ: Sevgili İzmir; İçişleri Bakanı var. Biliyorsun, değil mi? Neyse şimdi çıktı, ’14 Mayıs 2023 seçimleri darbe girişimidir’ diyor. Anadolu’da çok güzel bir söz vardır. Dün Isparta’da da paylaşmıştım. Ne diyoruz? “Şapka düştü, kafa göründü.” Bu beylerin kafası böyle çalışıyor. Aslında ne ruhla ne de sözle asla inanmadılar. 21 yıllık emek ortada. Demokrasinin ufuklarını gördük. Hukuki ufuklarını gördük. İsimleri ‘beyaz’ olabilir ama alınlarının da beyaz olmadığını gördük. görmedik mi Şimdi Türk milleti kendilerine 4 tane 5 yıllık kalkınma planını bahanesiz uygulama fırsatı verdiği halde, hala vaatlerde bulunuyorlar. Mahçup olmak.
TÜRKİYE’DE ADALET, VATANDAŞLARIMIZIN TAKİPTE KALDIĞI VE VATANDAŞLARIMIZIN MUHTEŞEM İNSANLARA DOKUNDUĞU BİR ÖRÜMCEK AĞINA DÖNÜŞTÜ: AKP Genel Lideri Sayın Erdoğan 2-3 hafta önce seçim beyannamesini açıkladı. Aslında bu bir seçim beyannamesi değil, 21 yılın itirafıdır. Beceriksizliğin itirafı. Başarısızlığın itirafı. Artık akıllarında. Millet İttifakı olarak milletin gözü önünde paylaştığımız bazı evrakları çalarak… Hırsızlık yapmasını bilirler. O işi hakkıyla biliyorlar, Allah var. Haklarınızı teslim edelim. Görüşmeyi iptal edecekler. 21 yıldır ÖSYM’de soru işaretleriniz var. Röportajlarla binleri, onbinleri, yüzbinleri, milyonları yok ettiniz. Sanki bu kayırmacılığı, bu herifi, bu astsubaylığı bu 21 yılda yapmamışlar, sözler veriyorlar. Türkiye’de adalet sadece adalet saraylarında değil, mahkemelerde de değil… Bizim evladımız, bir gencimiz bunu söylese, temelde bu ülkede adalet tecelli ediyor derdik. Bir gencimiz ‘Ter döktüm, gözyaşı döktüm, sınavlarda başarılı oldum, üniversiteyi başarıyla bitirdim, halk sınavlarına girdim, başarılı oldum’ dese; Hakkımı söyleyip aldığı gün ne kral ne padişah ne de reis hakkımı yiyemez biliniz ki adalet yerini bulmuştur. Adalet işliyor. Ne yazık ki Türkiye’de adalet, büyüklerin yırttığı, vatandaşlarımızın tutunduğu bir örümcek ağına dönüştü.
14 MAYIS BU HARAM KAYDINA ‘YETER’ DİYECEĞİZ GÜN OLACAK: Türk demokrasisinin belki de en zor sınavına doğru gidiyoruz. 14 Mayıs hukuksuzluğa, yolsuzluğa, bu yağma düzenine, bu yasak saltanata Allah’ın izniyle bir kez daha ‘yeter’ diyeceğimiz bir gün olacak. ‘Yeter’ diyeceğiz. Ege’nin güzel şivesiyle ‘yeter gari’ diyeceğiz. Yetmiş. Söyleyecek sözü kalmadı. Artık söyleyecek yalanları kalmadı. Şimdi muhalefeti eleştirmekle meşguller. Bir takım dolandırıcılıklar yapıyorlar. Erdoğan, Türkiye’deki terör örgütleriyle işbirliği yapma ayrıcalığına sahip. Sayın Erdoğan PKK ile işbirliği yapabilir, FETÖ ile işbirliği yapabilir. Bunlar yeterli değildi; şimdi de Gaffar Okan’ın katillerini aday listelerinde gösterdiler. Bizim vatanseverliğimiz asla bu mevsimlik milliyetçiler gibi olamaz. Vatanseverliğimiz, bu vatanda yaşayan tüm insanlara sevgiyi içerir. Dağını, taşını ve toprağını korumayı içerir. ‘Bu bereketli toprakların bahtsızları olarak yaşamayacağız’ dediğimiz Anadolu’yu verimli bir Türkiye’ye çevireceğiz. Yine bu büyük memlekette kendi çocuklarımıza doğdukları topraklarda bir gelecek arattıracağız. Elbette bunu yapmanın bir yolu var.
KARANLIKTA RENKLERİN ANLAMI YOKTUR: Ben bu ülkenin milli güvenlik şemsiyesinin demokrasi, hukuk ve laiklik olduğuna inanıyorum. Bu değerleri içselleştireceğiz. İçselleştirmeyenler içselleştireceklerdir. Demokrasiyi, cumhuriyeti kaybetmek üzere olduğu bu günlerde bedelini ödeyerek anlamlandırıyoruz. Geldiğimiz bu noktada, bugün karanlıkta renklerin bir anlamı yoktur. Karanlıkta renk seçme şansımız yok. Her birimizin siyasi bağlantıları, farklı kimlikleri var. Bugün Millet İttifakını oluşturan altı siyasi parti olarak yarının Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde bu karanlıktan çıkmak için renklerimizi bir kenara bırakıyoruz. Bu iradeyi hep birlikte gerçekleştireceğimize inanıyorum. Sözlerimin sonunda İzmir’den bir söz almak istiyorum. Dünümüzü çalanlara yarınımızı da çaldıracak mıyız, yapmayacak mıyız? Çalmayacağız. Bu haram saltanatını hep birlikte bitireceğiz. Bu coğrafyada doğan insanımızın doğduğu topraklarda gelecek aradığı, herkesin hukuktan emin olduğu, işleyen bir hukuk sistemi, işleyen bir serbest piyasa sistemi olan bir Türkiye’yi hep Allah’ın izniyle ayağa kaldıracağız. ve eşit fırsatlara sahip bir ülke. Şair bu bakımdan ‘Vur kaz Ferhat’ der. Çoğu gitti, azı kaldı. Birden çok kişi gitti, birkaç kişi kaldı. 14 Mayıs’a az kaldı. Şafak söküyor şimdi. Şafak 14. Gönülden yürüttüğümüz bu çabayı, inşallah 14’üne kadar önümüzdeki on yıllar boyunca geleceğimizi büyütecek ve aydınlatacak bir iradeye dönüştüreceğimize inanıyorum. Bu vesileyle bu büyük değişimin habercisi İzmir’e saygılarımı sunuyorum. Daha güzel günlerde buluşmak dileğiyle.”